• MyPassion
ÇEKİLEN ARAÇLAR 24 SAAT KAMERA ALTINDA OLACAK
25/12/2019 00:41

"Eğer "benim aracıma zarar verildi" dediğinizde yetki ancak kural dışı olduğu için devlet kendisi ispatlamak zorundadır. Bu sebeple yönetmelikte olduğu gibi 24 saat kamera altında olacak, denetim altında olacak"

Ceza Hukuku Uzmanı Doç. Dr. Yılmaz Yazıcıoğlu,"Eğer "benim aracıma zarar verildi" dediğinizde yetki ancak kural dışı olduğu için devlet kendisi ispatlamak zorundadır. Bu sebeple yönetmelikte olduğu gibi 24 saat kamera altında olacak, denetim altında olacak"

"O yüzden de kim zarar görürse "ben zarar gördüm demesi" dahi yeterlidir"

Çekicilerdeki yeni düzenlemeyle ilgili değerlendirmede bulunan Ceza Hukuku Uzmanı Doç. Dr. Yılmaz Yazıcıoğlu, "Eğer "benim aracıma zarar verildi" dediğinizde yetki ancak kural dışı olduğu için devlet kendisi ispatlamak zorundadır. Bu sebeple yönetmelikte olduğu gibi 24 saat kamera altında olacak, denetim altında olacak. O yüzden de kim zarar görürse "ben zarar gördüm demesi" dahi yeterlidir" dedi.

Trafik düzenini etkileyemeyen araçların çekilerek çevre otoparklara götürülmesi dönemi sona eriyor. İçişleri Bakanlığı'nın yayınladığı genelgeye göre, trafik düzeni ve güvenliğini etkilemediği sürece park yasağı kuralı ihlali yapan araçlara para cezası verilecek.

"TRAFİK ZABITASI ÇEKİCİ MARİFETİYLE ALMALI"

Düzenlemeyi değerlendiren Ceza Hukuku Uzmanı Doç. Dr. Yılmaz Yazıcıoğlu, "Gerçeği isterseniz hepimiz trafikteki unsurlardan birisi olduğumuz için yasak park dediğimizde yapılması gerekenlerin çok sağlıklı olarak yapılmadığını söyleyebiliriz. Bildiğiniz üzere 2928 sayılı bir karayolları kanunumuz var. Bu kanunda nereye ne şekilde park edileceğine, hatta buna ilişkin bir de yönetmelikte daha da detaylandırılmış olarak hangi şartlarda parkların yapılabileceğini, hangi şartlarda parkların yapılmayacağı, yasak park dediğimiz yani park edilmemesi gereken yere park edildiğinde, o araçların hangi şartlarda ve kimler tarafından oradan alınacağı düzenleniyor. Buna göre öncelikle trafiğin Türkiye'de organizasyonunu kanun trafik zabıtasına bırakmış. Yani bizim dilimizde hep söylediğimiz, trafik polisine bırakmış. Trafik zabıtası dediğimiz Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından kurulan bir birim ve bunlar trafiği koordine etmek, işlemesini sağlamak gibi her türlü işlemi yapacak birim. Şimdi, yasak park dediğimiz park yapıldığında da kanun diyor ki; "bunu trafik zabıtası oradan çekici marifetiyle alır" ama trafik zabıtası bu çekiciye ya trafik kuruluşlarından, ya kamu kuruluşlarından, ya da il ve ilçelerde trafik komisyonlarının anlaştığı ekipler ile ama muhakkak trafik zabıtası başında bulunduğu ve çekerken de hangi güvenceleri o araca vereceklerine dair, bütün bunları dikkate alarak çekecek. Fakat gelin görün ki, özellikle büyük şehirlerde maalesef bazen trafik zabıtasının da olmadığını gözlemliyoruz. Geçen hafta medyaya düştüğü kadarıyla İstanbul'da Trafik Vakfı çekicileri kullanılıyordu. Fakat ben bugün buraya gelirken gözlerimle gördüm, bir çekici çekim yaptı, yayalara tahsis edilen yere yasak park edilmişti ve çekim yaptı ama maalesef trafik zabıtasını görmediğimi söyleyebilirim" dedi.

"BEN ZARAR GÖRDÜM DEMENİZ YETERLİ"

Aracı usullere uygun çekilmeyen vatandaşların yapması gerekenleri ise Yazıcıoğlu, "Şimdi eğer bu şartlarda bir çekim oluyorsa veya aracınızın çekilmemesi gereken bir yerden çekilmesi durumunu yaşıyorsanız, ya da aracınıza çekim sırasında, ya da çekildikten sonra park halindeyken bir zarar geldiyse devlet, maalesef yapmaması gereken işlemleri yaptığı için sorumluluğu doğuyor. Zarar ve tazmin sorumluluğu oluyor. Bunu ispatlayabilmek zordur ama çekici kameralar altında işlem yaptığı için, park yeri kameralar altında olduğu için gelen bütün zararları bu kameralar vasıtasıyla ispatlamak kolaydır. Eğer "benim aracıma zarar verildi" dediğinizde yetki ancak kural dışı olduğu için devlet kendisi ispatlamak zorundadır. Bu sebeple yönetmelikte olduğu gibi 24 saat kamera altında olacak, denetim altında olacak. O yüzden de kim zarar görürse "ben zarar gördüm demesi" dahi yeterlidir. İçişleri Bakanlığı'nın da bununla ilgili bir genelgesi var. Bu genelgelerdeki kurallara uyulmuyor diye. Umarım sadece bunu yapanlar değil, denetleyecek olan sulh ceza hakimlikleri de devletin sorumluluğu yoluna nasıl gideceklerine çalışarak daha dikkatli olarak gerçekleştirilir" diye anlattı.

"ARKAMIZI DÖNÜNCE ARACI GÖTÜRÜYORLARDI"

Aracıyla park halinde bulunduğu yere eskiden olsa çekicinin geleceğini ifade eden Mustafa Sapmaz, "Araç çekilmesi mağduriyetten başka bir şey değil ve bence araç çekme uygulamasını para kazanmak için yapıyorlardı. Hiç olmadık yerde araçlarımızı çekiyorlardı. Şu anki yaptıkları uygulama çok mantıklı. Araç çekmektense ceza yazılması daha mantıklı. Nereye götürdüklerini bulmak da büyük bir problemdi açıkçası Kadıköy'de bulunduğumuz yerde vapur iskelesi, buradan eşimizi dostumuzu almamız gerekiyor. Burada durduğumuzda hemen arkamızı dönünce aracı götürüyorlardı. Şu anda durabiliyoruz. Ceza yazılsa da yapılacak bir şey yok" şeklinde konuştu.

"ARACIM USULSÜZ ÇEKİLDİĞİNDE NEREYE BAŞVURACAĞIMI BİLMİYORUM"

Seçil Koçak ise, "Geçen gün başıma geldi, beş dakika bir yere girdim ve aracım çekilmişti. Onun sonrasında daha çok sorun yaşadım. O yüzden bence doğru bir şey. Park yasağı levhası olmadığında bile araçlar çekiliyordu. Böyle bir şey başıma geldiğinde nereye başvuracağımı bilmiyorum açıkçası. Ama başvursam da çok işe yarayacağını bilmiyorum" dedi.

Aracı usullere uygun çekilmediğine nasıl bir yol izleyeceğini bilmediğini dile getiren bir turizm şirketinde şoför olarak çalışan İshak Kara, "Bundan sonra çekmezler herhalde. Ceza kesilsin de araba çekilmesin. Araba çekilince araca zarar veriyorlar. Araca ne olduğunu bilmiyorsun, misafirleri çok bekletiyorsun o da bize sıkıntı yaratıyor" ifadelerini kullandı.

Şerif AKARÇEŞME - serifakarcesme@hotmail.com


Facebook'ta Paylaş