• MyPassion
  • MyPassion
  • MyPassion
  • MyPassion
TARİŞ ARAZİSİ 'YAP,İŞLET,DEVRET MODELİ'YLE İHALEYE ÇIKARILACAK.. 
09/01/2020 12:13

TARİŞ ARAZİSİ 'YAP,İŞLET,DEVRET MODELİ'YLE 29 YILLIĞINA İHALEYE ÇIKARILACAK.. 

Kuşadası’nın en güzel yerinde,beton yapıların arasında yaklaşık 21 yıldır tartışmaların odağında bulunan, Kuşadası Belediyesince birkaç kez burayı yeşil alan ilan edilen, 2013 yılında dönemin Belediye Başkanı Esat Altungün burası için dönemin Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun isteği üzerine kerhen de olsa Tariş’e “satın alma teklifi” verdiiği,teklif kabul görmeyince “kamulaştırma kararı” alınan,ihaleye çıkarılan, bu ihale sonucunda da Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından kamulaştırılan,ne yapılacağına dair 4 yıl önce baştan savma bir anket yapılan Tariş arazisi için Aydın Büyükşehir Belediyesi 'yap,işlet,devret'modeliyle14 Ocak'ta ihaleye çıkarılacak.

O günlerden bu günlere tartışmalar sürmekte. Yeşil alan olsun, bina olmasın, otopark olsun, 2 kat olsun, 6 kat olsun. Her kafadan ayrı ayrı ses çıktı ve çıkmaya da devam ediyor. 

Referandum yapıldı, platformlar kuruldu, imza kampanyaları açıldı. Karara itiraz için mahkemelere müracaat edildi.Arazi için sürekli bir mücadele. Peki, nedir bu yerin hikayesidir?Gelin hep beraber eski tarihe gidelim...

İtalyanlar işgal döneminde Türkiye’de ilk zeytinyağı fabrikasını Kuşadası’nda kurmuşlardır. O dönemde zeytin ve zeytinyağı  Kuşadası ekonomisi için çok önemliydi. İtalyan firması SOKA sahildeki şimdiki Tariş binasının olduğu alanda sabun ve teneke imalathaneleri ile birlikte çevrenin zeytinlerini işleyerek zeytinyağı ihraç etmişlerdir.  Aydın bölgesinden 400 kg’lık büyük tahta fıçılar ile Selçuk tren istasyonuna getirilen zeytinler buradan araçlarla Kuşadası’ndaki bu fabrikaya taşınıyordu. Fabrikanın ürettiği sabunlar Akdeniz sahillerinde SOKA sabunu olarak ünlenmiştir. İtalyan işgali sırasında üç yıl tam kapasite ile çalışan fabrika daha sonra İstiklal savaşından sonra da çalışmaya devam etmiştir. 04 Şubat 1924 tarihinde Atatürk Kuşadası gezisi sırasında bu fabrikayı gezmiş ve fabrika girişindeki direkte asılı İtalyan bayrağını görünce “Burada kapitülasyonlar hala kalkmadı mı?“ diye tepki göstermiş ve bunun sonucunda bu fabrika 1942 yılında fabrikanın Tariş tarafından satın alınması ile sona ermiştir.

İşte, Kuşadası'nın en önemli sorunlarından Tariş arsasının gerçek hikayesi....

Sadece fabrika değil elbet, bir asırı deviren yaşı ile arsada bulunan geleneksel ev de buranın bir parçası. Yaklaşık 10 dönümlük arazide iki tescilli yapı bunlar. Şimdi bu arsaya ne yaparsanız bu yapılara dokunamazsınız. Ancak restore edilerek sosyal amaçlı olarak kullanabilirsiniz.Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Çerçioğlu, arka bölüme ise 5 katlı hizmet binası yapmak istiyor. 5 kat için yapılan itirazlara ise hemen arkadaki yüksek binalar örnek olarak gösteriliyor. Projeye göre kapalı otopark bile var. Ayrıca arazinin büyük kısmı yeşil alan gözüküyor. Proje “tadilat planı” ile ne kadar değişti değişmedi mi ? Bilemiyoruz.

Kuşadası'na şöyle yüksek bir yerden veya uydu fotoğraflarına bakarsanız her yerin beton denizi olduğunu görürsünüz. Sadece Adalızade Mezarlığı ve Kasım Yaman Parkı var merkezde yeşil kalan. Diğer her yer beton denizi. Kıyıda sadece Tariş Alanı arsası ve komşusu top sahası kaldı yapılaşma olmayan yer. Artık buraya ne yapılacaksa, kim yapacaksa, halkın çıkarı gözetilmeli. Halkın istemediği bir şey yapılmamalı. Sonra Limaş gibi hep beraber ağlayıp sızlarız, ama iş işten geçmiş olur.

Kuşadası'nda,çarpık ve plansız kentleşmenin gelmiş geçmiş bütün yerel yöneticiler sayesinde önü alınamaz yükselişinin artık durması, kalan yeşil alanların korunması,  projelerin buna göre yapılması gerekir.

Sadece Tariş Arazisi için değil, kentsel dönüşüm için de aynı durum söz konusu. 

Projenin şehir merkezine nefes aldıracak bir yeşil alan ve parka dönüştürülmesi mükemmel olacaktır. Hatta top sahası ile Tariş Arazisi bütün bir proje olarak değerlendirilip, birlikte yoğun yapılaşmadan kurtarılmasıgerekir diye düşünüyorum. Yapılacak projenin alanın şehir dokusuna ve turizmine olumlu katkı yapması, halkın çıkarlarına uygun olması ancak böyle mümkün olacaktır.

Proje öncelikle Kuşadası’nın ruhunu yansıtmalıdır, “ben yaptım oldu” anlayışı ile karşı karşıya getirilmemelidir. En önemlisi, “ortak akıl” ile en güzeli yakalamak gerekir.

Kalın sağlıcakla....

 

 

Şerif AKARÇEŞME - serifakarcesme@hotmail.com


Facebook'ta Paylaş