• MyPassion
  • MyPassion
  • MyPassion
  • MyPassion
  • MyPassion
  • MyPassion
  • MyPassion
  • MyPassion
AKŞENER, İMAMOĞLU, YAVAŞ, BÜYÜKERŞEN VE ÖZCAN COVİD 19 SÜRECİNİ MASAYA YATIRDI
29/08/2020 21:40

İYİ Parti Genel Merkezi'nin organize ettiği çalıştay kapsamında, korana virüsün yerel yönetimler üzerine etkileri ile ilgili düzenlenen panelde İstanbul, Ankara, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanları ve Nazilli Belediye Başkanı Kürşat Engin Özcan panelist olarak yer aldı.

Açılış konuşmasını Genel Başkan Meral Akşener gerçekleştirdi.

AKŞENER: ÇALIŞTAYI ÇOK ÖNEMLİ GÖRÜYORUM

İYİ Parti lideri Meral Akşener, kısa bir açılış konuşması yaptı. Akşener, "Büyükşehir Belediye başkanlarımızın da katıldığı çalıştayı çok önemli görüyorum. Millet İttifakının başkanlarına çalışmalarından ötürü çok teşekkür ediyorum. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum" dedi.

YAVAŞ, İMAMOĞLU, BÜYÜKERŞEN VE ÖZCAN'DAN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR


NAZİLLİ BELEDİYE BAŞKANI KÜRŞAT ENGİN ÖZCAN,"EN ÖNEMLİSİ HAYAT HAKKI"

Özcan,“Korona salgını sürecinde fark ettiğimiz en önemli şey hayat hakkı olduğunu gördük. Toplum sağlığı ve refahının sonra geldiğini ilk olarak hayat hakkı önceliğine dayanarak belediyecilik hizmetlerini de bu yönde planladık“ dedi
Hak Allah'ın ismidir, hiçbir yerde bırakmaz, hiç kimseye de bırakmaz. Eninde sonunda mutlaka tecelli ettirir. Çalışmalarınızla gayretleriniz ile bizlere önderlik yaptınız. Daha iyisinin yapılabileceğini tüm Türkiye’ye çalışmalarınızla gösterdiniz. Belediyeciliğin, memlekete hizmet etmenin sadece birilerinin tekelinde olmadığını gösterdiniz. Hep birlikte gösterdik. Bu manada hepinize çok teşekkür ediyorum.  Yine özellikle Aydın Büyükşehir Belediye Başkanım Özlem Çerçioğlu hanımefendiye de sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.  Süreçte bize katkıları çok büyük oldu.  Biz Korona salgını başlamadan önce zaten hazırlıklarımızı tamamlamıştık. Bu hazırlık aşamasını Büyükşehir Belediyemiz ile koordineli olarak başlatmıştık. Olası bir durumda vatandaşlarımız evlerinden çıkmayacak hale gelirse nasıl bir yol çizeriz planlaması bile yapmıştık. İşte tam bu süreçte 65 yaş ve üstü vatandaşlarımıza kısıtlamalar ve daha sonrasında da gençlerimize kısıtlamalar geldi.  Türkiye'de ilk defa sadece bir ilçede VEFA destek hattı belediyemizde kuruldu. Bu konuda Kaymakamımız ile koordineli olarak çalıştık.  Belediye binamızda araç ve personel alt yapımız ile hizmet verdiğimiz vefa destek hattına 120 bin çağrı geldi. 62 bin aileye gidilmiş bu süreçte. Bu çok ciddi bir rakamdı. Neredeyse Nazilli’nin yarı nüfusuna hizmet verildi” ifadelerini kullandı. 
Daha öncesinde Büyükşehir Belediyesi ile yaptıkları planlamada ilaçlama çalışmalarını 19 Şubat'tan itibaren başlattıklarını hatırlatan Başkan Özcan; “Türkiye’de daha Korona vakası hiç görülmeden biz Nazilli’de Büyükşehir ve kendi ekiplerimiz ile ilaçlama çalışmalarına başlamıştık. Erken başlayan mücadele çalışmaları ve vatandaşlarımızın da bilinçli hareket etmesiyle Nazilli’mizde Korona vakaları neredeyse yok denecek haldeydi. Ancak son süreçte normalleşmeye geçilmesi sosyal yaşama dönülmesi ve sosyal aktivitelerin eski haline gelmesi salgının önemli derecede yeniden artmasına neden oldu. Türkiye ortalamasının, hatta Aydın ortalamasının çok çok altında olan Nazillimizde ciddi sıkıntılar yaşanmaya başlandı.  Sosyal mesafe uygulamaları, Pazar yerlerinin düzenlenmesi, dışarıdan gelen vatandaşların kontrolü gibi ekiplerimiz ile ciddi çalışmalar yaptık. Kanuni olarak böyle bir hakka sahip olmadığımızı söyleyenler olmasına rağmen biz tüm kontrollerimizi yaptık. Özellikle Perşembe günü olan büyük pazarımızla ilçemizin nüfusuna 60 bin kişi ekleniyor olması sebebiyle pazar yeri uygulamalarında dezenfekte istasyonları kurduk. Belirli bir süre Perşembe pazarını kaldırdık. Pazar yerlerinde maske ve sosyal mesafe kurallarına riayet etmeleri için vatandaşlarımıza uyarılar ve bildiriler dağıttık.  
Dezenfekte ve İlaçlama faaliyetlerinde Büyükşehir ile koordineli çalışmamamızın yanı sıra yapay zekâya sahip NAZBOT isimli bir robot tasarlanarak faaliyete geçirildi. Ultraviyole ışınlar ile kapalı ortamda tüm virüs ve bakterilerle mücadele edebilecek kapsamda geliştirilen NAZBOT ile personele ihtiyaç duymadan cami gibi kapalı mekânların dezenfektelerini yaptık. Bu robot üzerinde hala modifiye çalışmalarını arkadaşlarımız sürdürüyor. Hiçbir personelimizin sağlığını riske etmeden daha büyük ortamlarda çalışmalar yapabilmek için. Bu robotumuz ile tüm riskli alanlarda dezenfekte ve ilaçlama yapabileceğiz. Bunun yanı sıra
Korona timleri kurduk.  Bu timlerimiz ile Nazilli’deki tüm konutlarımızı, tüm işyerlerimizi ve vatandaşlarımızın kullanacağı tüm ortamların temizlik ve dezenfektesini yaptık. Can dostlarımızı da unutmadık. Sokakta yaşayan dostlarımızın bakımlarını yaptık. Değerli kent konseyindeki hayvan dostu arkadaşlarımız ile birlikte onların beslenme ve su ihtiyaçlarını karşıladık. Mamalarının takibi, sağlıklarının takibini yaptığımız can dostlarımızın da hayat hakkı olduğunu hiçbir zaman unutmadık. Vatandaşlarımızı terk etmediğimiz gibi dostlarımızı da kendi kaderlerine terk etmedik. En önemli şeyin hayat hakkı olduğunu düşünerek hareket ettik. 
Tarımda çalışan arkadaşlarımızın ulaşımlarını kolaylaştırdık. Bahçelerine arsalarına ulaşabilmeleri için elimizden gelen tüm gayreti gösterdik. İlçe Tarım Müdürlüğümüz ve Jandarma kuvvetlerimizin de bu konuda bizlere desteği çok önemliydi. Kendilerine çok teşekkür ediyoruz. 
“Her eve kitap kampanyamız vardı”
Süreçte çok ilginç olaylar da yaşadık. Ama her daim sahada hazır olan ekibimizle görevimizi yerine getirdik.  Her eve kitap kampanyamız vardı. Sokağa çıkma yasakları olduğunda vatandaşlarımızın evlerinde daha kaliteli zaman geçirebilmeleri için neredeyse her eve bünyemizde var olan ve yeni temin ettiğimiz kitapları ulaştırdık.  Kaymakamlığımız ile yine koordineli olarak çalışamadıkları için zor durumda kalan ailelerimize gıda yardımlarında bulunduk.  Muhtarlarımız ile bu konularda sürekli temas halinde çalıştık. Gençlerimiz çok sıkılmışlardı. Onlar için top sahalarımızda sosyal mesafe kurallarına uyarak uçurtma şenliği düzenledik.  Gökyüzünü geri veriyoruz size dediğimizde yaşadıkları mutluluk çok güzel bir duyguydu. 
Milli Bayramlarımızı bu süreçte kısıtlı kutlamak zorunda kalmıştık. 23 Nisan ve 19 Mayıs'ta  Kaymakamlığımız Jandarmamız ve Emniyetimiz  önderliğinde tüm şehrin ana arterlerinde sesli, ışıklı ve bandolu kortejler yaptık.  Sosyal mesafe ve maske kurallarına uyarak vatandaşlarımıza bayrak dağıttık. Yaşlı vatandaşlarımızın ve evlerinden çıkmaları yasak olan gençlerimizin sosyal hayatlarına renk katabilmek için ziyaretlerde bulunduk. Doğum günlerini, özel günlerini elimizden geldiğince kutlamaya ve onlarla olamaya çalıştık. Biz anladık ki Sosyal Belediyecilik yaparken bile önceliğin vatandaşlarımızın hayat hakkı olduğu gerçeğiydi.
Salgın sürecinde hayatlarını kaybeden vatandaşlara rahmet dileyen Başkan Özcan “Sağlık sektöründe bu mücadele sürecinde hayatlarını kaybetme pahasına görevlerinin başında yer alan personele minnettar olduğunu iletirken, yitirdiğimiz sağlık çalışanlarına Allah'tan rahmet geride kalan acılı ailelerine de başsağlığı ve sabırlar diliyorum” diye konuştu.


Panele konuşmacı olarak katılan Büyükşehir Belediye Başkanlarının açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde;

YILMAZ BÜYÜKERŞEN,"BELEDİYE OLARAK SALGINA TEDBİRLİ YAKALANDIK"

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi olarak salgına biraz tedbirli yakalandık. Mart ayında haritaya bakıp çevremizde salgının olduğunu gördüğünde biz de tedbir almaya başladık. Yaptığımız toplantılarda yönetici personelleri eğittik.
Hükümet resmi olarak açıkladığında biz de şok yaşamadan atlattık. Aş evi ile yoksul ailelere yemek dağıttık. Cadde üzerinde emeklilerin oturduğu bankları söküp kaldırdık, Durakları dezenfekte ettik. Tramvayların sterilize edilmesi için zabıtaları da seferber ettik.
Eskişehir’de kültür faaliyetleri oldukça fazladır. Tiyatro ve konser salonlarını derhal kapattık. Biz ne kadar başlangıç tedbirlerinı alsak da halk paniğe kapıldı . Biz de halkın hangi konuda nereye müracaat edebileceklerini duyurduk.
Kapatılan esnafın açığa çıkardığı insanlara yemek yardımının dışında evlere de gerekli malzemeleri dağıttık. Kovid Eskişehir’de oldukça iyi geçiyordu ama şu anda aynı şekilde geçiyor diyemem. Köylere yayılmasını önlemek için başka bir çabaya girdik. Ekonomik durumu sıkıntılı ailelere yardım için aş evi dışında bağış yapmak isteyenlere gerekli yerleri gösterdik.
Banka hesap numaralarını ilan ettik ama Hazine adına hesaplara el koyma kararı alındı. Ama biz ayni olarak yardım almaya başladık. Tabi üzüldük. Bütçemizde ödenek vardı ama böyle bir paniği atlatabilecek kadar değildi. Bütçe içinden aktarım yapma fırsatı da pek bulamadık.

"MALİYE BAKANLIĞI ÖDENEĞİMİZDEN YÜZDE 53 KESTİ"

Sağlık personeli için otelleri ayarladık. Maske meselesinde, sosyal hizmetlerin kadınlar için açtığı kursları seferber ettik. Peyder pey halka dağıtmaya başladık. Büyük sıkıntılar özellikle ulaştırmada ortaya çıktı.
Eskişehir büyük bir tramvay şebekesine sahip. Tramvaylar dolu gidip dolu gelirdi. Öğrenciler koronadan kaçmak için memleketlerine gitmeye çalışıyorlardı. Onların sorunlarını da çözmek için gerekli şeyleri yaptık.
O arada bütçedeki nakit akışı bozuldu. Belli dönemde yasal olarak bize gelmesi gelen ödenekler birden bire kesinti yapıldı diyebileceğimiz kadar kesintiler yaşandı.
Örneğin Maliye Bakanlığı ödenekten yüzde 53’e varan kesinti yaptı. Bunlar bizim günlük olarak işlerimizi yapabileceğimiz paralar değildi. Haziran ayında 33 milyon lira destek geldi.
Biz hangi ihtiyacımızı karşılayacağız? İşsiz vatandaşlara yardım edebilmemiz baya bir sıkıntı oldu. Tramvaylar 100 bin kişi taşıyor.
Yolcu azalması tramvay gelirlerini bir hayli düşürdü. Otobüs gelirlerimizde de durum aynı. Ana derdimiz şuydu. Biz tramvay şebekesi yatırımlarını hem de otobüs şebekesi yatırımlarını krediyle yapmıştık. Bunlar dış krediyle yapılmıştı.
Ama döviz kurundaki artış hem ana para hem de faizde ciddi artışla karşılaştık. Kefil olan Hazineydi. Ama kefil ödesin diye bir şey yapmak benim ağrıma giderdi. Muhasebeye bir talimat vermiştim. Ana para ve faiz ödemelerini ödeme gününden 3 gün önce ödeyin derdim. Bu yüzden bankalar nezdinde itibarımız baya yüksektir.
Evde bakım hizmetleri vardı. Evde yatalak hastalara yardım eden servislerimiz vardı. Burada olandan daha fazla talep geldi. Bunların hepsine yetişemedik bunun üzüntüsü içindeyiz.
Belediyenin öz gelirleri içinde dükkanlardan kira almadık. Nasıl düzelteceğiz, merkezi hükümetin alacağı kararlarla bize destek vermesinden geçer. Vatandaşların yardımların belediyelere ödenmesi içimizde bir acıdır.

EKREM İMAMOĞLU,"ÜLKE OLARAK SALGIN SÜRECİNİ BAŞARILI YÖNETEMEDİK"

İmamoğlu,"Tam da zamanında düzenlenmiş bir panel. Böylesi değerli bir konuyu ele aldığınız için İYİ Partinin değerli yöneticileri ve sayın Genel Başkan Meral Akşener’e çok teşekkür ediyorum.
Biraz yaptıklarımıza değineceğim, ne durumdayız bunun fotoğrafını çekmek lazım ve nereye gidiyoruz buna bakmak lazım. Nereye doğru gideceğini bilemediğimiz bir pandemi sürecini yaşıyoruz.
Ülke olarak bu süreci yönetmek konusunda çok başarılı olduğumuzu söyleyemiyorum. Kaybettiğimiz canlardan sonra daha iyi bir süreç yönetimi yapmamız gerekirdi. 6 ayda daha iyi bir mücadele gösterebilirdik.
Tıbbi boyutta sağlık çalışanlarının büyük emeği var. Kaybettiğimiz sağlık çalışanlarına Allah’tan rahmet diliyorum. Sağlık çalışanlarının emeği ile sağlanan başarıyı tümden bir salgınla mücadele başarısı olarak görmemek lazım. Pandemide hayatını kaybeden sağlık çalışanlarında ne yazık ki dünyada ilk sıradayız.
Sağlık çalışanlarının ciddi uyarıları ve haklı serzenişleri var. Elbette bir planlamaya, eş güdümlü çalışma ve şeffaflıkla sürecin yönetilmesine ihtiyaç var.
11 Büyükşehir Belediyesi olarak bir çok kez bir araya geldik eş güdümlü çalışabilmek adına. Olağanüstü kararlar aldık, motivasyonumuzu yükselttik. Ankara’nın yaptığı çok güzel bir uygulamayı hemen hepimiz paylaştık.

Eş güdümlü çalışabilme noktasında çağrılar yaptık, resmi yazılarımızı yazdık. Bütçe konusunda büyük sıkıntılar yaşadığımız yönünde çağrı yaptık ama hiçbirine olumlu ya da olumsuz cevap alamadık"dedi.

"ASKIDA FATURA UYGULAMASI DEVAM EDEBİLİR"

İmamoğlu,"Bunun bir seferberlik ruhuyla yönetilmesi gereken bir çalışma olarak tanımlamıştık. Belediyelerimiz çok iş başardı. İstanbul’da neredeyse 1 milyon 400 bin aileye dokunduk. Tabi ki bizim sosyal yardım bütçemizi artırarak dokunduk. Büyük bir yoksulluk var ve bu devam edecek. Sadece Birlikte başaracağız noktamıza 1 milyon 50 bin aile başvuru yaptı ve 600 bin aileye gıda destek paketi yolladık. 
Dayanışmayı ön planda tutmak adına yardımlaşma kampanyaları düzenledik. Askıda faturayı devam edebilir bir çalışma olarak görüyorum. Sadece oradan 180 bin ailenin faturası ödendi.
Kaza yaşadık hepimizin vicdanını sızlatan. Buradan sayın genel başkanımıza mahcubum. 3 milyonluk kısmı hala bloke durumda. Bu deneyimler çok acı işler"diye konuştu.

"YETKİN BİRİNİ ARADIM, HANGİ İNATLA BU PARAYI TUTUYORSUNUZ DEDİM"

İmamoğlu,"Ben diyorum ki, geçenlerde yetkin birini telefonla aradım dedim ki, bu bloke yüzünden toplumun vicdanı sızlıyor. Hangi inatla bu parayı tutuyorsunuz diye bu sitemimi ulaştırdım. Bir hata yaptıysak özür de dileriz ama şu parayı vatandaşa dağıtalım dedim.
Günü sonunda ortaya koyduğumuz dayanışma ruhu yoksulluğun ve ümitsizliğin en tavan yaptığı durumda toplumu kaynaştıran bir unsur haline döndü"dedi.

"HÜKÜMETİN AÇIKLADIĞI PAKETLERDEN TEK GELİR ALMADIK"

İmamoğlu,"Hükümetin pandemi yönetimine olağanüstü katkı sunmuş belediyeleriz. Bütün sorunlara rağmen ulaşımda kesintisiz hizmet sunduk. Bu sene sadece otobüsler için sübvanse ettiğimiz para 3 milyar lirayı buldu. Kabiliyetli bir kriz yönetimi ortaya koyduğumuzu düşünüyorum. 
Hükümetin açıkladığı paketlerden belediyeler olarak tek bir gelir alamadık. Güney Kore hükümeti yaptığı destek paket bütçesinde, ki 500 milyar dolarlık bir destek paketi açıkladı. Seul Belediye Başkanı, yaptığımız konuşmada destek paketinin yüzde 35’inin belediyelere aktarıldığını söyledi.
Bütün sağlık çalışanlarını Mart’tan bu yana ücretsiz taşıyoruz, buna yıl sonuna kadar devam edeceğiz" dedi.

"1 EYLÜL'DEN İTİBAREN 130 BİN AİLEYE ET DAĞITACAĞIZ"

Sözlerine yardım paketlerimiz hiçbir zaman geri tutmadık diyen İmamoğlu,"Seçim döneminde annelerin çocuklarını doktora götürebilme çocuklarıyla gezmeleri için onlara ücretsiz ulaşım kartlarını sunduk. Kurban Bayramı’nı yardımlaşma için bir fırsat olarak sunduk. 8 bin kurban topladık 1 Eylül’den itibaren 130 bin aileye et dağıtacağız.
Pandemiyle ilgili hiçbir sıkıntı yokmuş gibi bir psikoloji yaşıyoruz. Sıkıntılar büyüyor. 6 ay boyunca pandemi kurulları toplantıları yapılması istenmişti ben koca 6 ayda 3 toplantıya davet edildim.
Biz büyük bir şehiriz, 16 milyon insan yaşıyor. Burada bir bilim kurulunu sabit tuttuk. Buradan elde ettiğimiz raporlarla mektuplarımızı ve dilekçelerimizi yolladık. Hastalık gittikçe artıyor. Şu anda 300’leri aştı hasta sayısı.
Vaka sayısı ve ölüm sayısını Türkiye’den takip ediyoruz. Çok ciddi bir şekilde Eylül ve Ekim aylarına hazırlık yapmamız gerektiğinin farkındayız. Dezenfekteden maskeye kadar kendimiz yapabilecek durumdayız"dedi.

"TURİZM PATLADI MANŞETİYLE KRİZİ YÖNETEMEZSİNİZ"

İmamoğlu,"Karantina ortamı yaşanması durumunda gıda yardımı yapılması için talimatımızı verdik. Öneriler paketi hazırladık. İstanbul’da ulaşım en büyük sorun olacak. Yoğun trafik ortamında sıkı bir mesi düzenlemesi yapılmasını defalarca valilikle paylaştık. Kısıtlılık var metroya binmeyin şeklinde bunu çözemeyiz.
Eylül ayında 11 büyükşehir belediye başkanı bir araya geleceğiz. bu sefer Muğla Büyükkşehir Belediye Başkanımızın misafiri olacağız. Bu meşale parti meselesi değildir. Bunu bir kişi ya da grup çözemez.
Dünya bir değişim sürecinde. Ekonomi yeniden bütün kurallarıyla yazılacak. Ekim ayında yeni bir yerel yönetim tasarısı konuşuluyor. Taslağa baktığımızda bütün olanlardan ders alınmadığını görüyoruz. Akıl tutulması gibi bir şey. Turizm patladı manşetleriyle krizi yönetemezsiniz. Dünya evrimi içinde bir dönem yaşıyor. Bulaşıcı hastalıklar yüzünden neredeyse tokalaşmayı tamamen bırakacağız"diye konuştu.

MANSUR YAVAŞ,"YAN YANA MESAİ YAPTIĞIM ARKADAŞIMDA VİRÜS ÇIKTI"

Pandemi döneminde zoomu keşfettik. Ben zoomdan ya da Whatsapp üzerinden görüşelim diyorum ama illa yan yana gelmek istiyorlar diyen Mansur,"Düğüne gideceğiz yan yana mesai yaptığım arkadaşımda Covid çıktı.
Bence insanlara panik yaptırmak lazım. Panik yaptırmazsanız korkmuyorlar. İşin tehlikesinden bahsediyorsunuz ama diğer yandan TFF yüzde 30 seyirciyle maç oynayacağız diyor. Bu konuda bir bütünlük sağlayamadık.
Bizler hemen kriz masamızı topladık. Dedik büyük bir sokağa çıkma yasağı olacak. Kurduğumuz kriz masasıyla yapılması gereken her şeyi hazır edip bekledik. Sonra hükümet baktık ki bize çağırmıyor.
Sonra Umre’den gelenler oldu onlara hemen otobüs tahsis ettik karantinaya girmeleri için. Toplumun önünde covid üzerinden bir tartışma başlatmak istiyorlar biz buna alet olmayalım dedik 11 büyükşehir belediye başkanı olarak"dedi.

"HER ENGELLEMEYE KARŞI BİR ÇARE BULDUK"

Yavaş,"Bizi yok sayınca aynı organizasyonu başka bir grupla yapamadılar. Vefa Grubu ortaya çıkardılar öğretmenlere polislere yardım dağıtıyorlar ama başka kime dağıtacaklar. Anneler babalar eşler birbirlerinden ayrı duracaklar. Bu durum belki de toplumda bir kötülüğü ortaya çıkaracaktı.
Her engellemenin üzerine bir çare bulduk aç insan bırakmamak için. Ankara’da biz 500 bin aileye ulaştık. Birden bire akşam 11.30’da sokağa çıkma yasağı ilan ediliyor ama pazarcılar sabah tezgah açıp satışa başlayacak.
Biz de onlara yardım ettik. Belediyeler öyle işler yapıyor ki sanki Ankara’da düşsem Mansur Başkan bana yardım edecek diye düşünmeye başladılar.
Yüksek oranda yardımlar insanlara ulaştı. Bu dönemde gelirlerimizi azaldı. Kendi alacaklarımızı erteledik. Su paralarını erteledik, suyu kesilenin suyunu açtık. Ankara’da doğalgaz özelleştirildi, doğalgaz bir kuruş erteleme yapmadı, Telekom erteleme yapmadı. Ben okuyan çocuklara internet yardımı yapmak istiyorum 3 servis sağlayıcısıyla görüştüm 1 kuruş indirim yapmadılar. Demek ki devletin her şeyi özelleştirmemesi gerekiyor.
İhaleleri erteledik. Ankara’da 50 bin kişiye 550 lira yardım yapılmasını sağladık. O 500 lira belki bazıları için hiç bir şey değil ama cepte sıfır varken o 500 lira 500 bin lira gibi oluyor.
Ankara’nın tümünü dezenfekte ettik. Seçildiğimden beri hala çoğu il müdürü beni ziyarete gelmedi. Yazılan yazılarımıza hiç yanıt gelmedi. Ankara İl Sağlık Müdürlüğünü bile biz dezenfekte ettik. Bütün dünyadaki başkentlere mesaj çektik bize uygulamalarınızı anlatın diye. Bütün belediyeler ülkelerinde yapılan yardımları internet sitesine koymaları ile güzel bir dayanışma olsun"dedi.

SAĞLIK BAKANLIĞI'NIN AÇIKLADIĞI VERİLERE ELEŞTİRİ

Yavaş,"Bir yandan tedbirlerin sıkılaştırılması gerekirken bir yandan gevşiyor. Bu işin araştırılması reddediliyor ama bütün belediye başkanlarımızdan bir gündeki vefat sayısını istesinler bizden. Onunla birlikte Sağlık Bakanlığı’nın da verilerini yayınlayalım. Hala ben buna inanmıyorum diyen insanlar var. Biz bundan güzel bir ders çıkardık.
Biz olmazsak maaşlarınız ödenmez, ortalık çöp dağları olur diyorlar. Demek ki bir hükümet değişikliği olması durumunda nelerin olabileceğine yönelik güzel bir örnek oldu. Yerel Yönetimler yasası ile bizim yetkilerimiz almaya çalışıyorlar. Bu belediye başkanları olamasaydı bu hükümetin hali nice olurdu"diye konuştu.

Şerif AKARÇEŞME - serifakarcesme@hotmail.com


Facebook'ta Paylaş