AYDINLI ÇEVRECİLER 'AYDIN'DA YENİ MADEN OCAKLARINA HAYIR' DEDİ
Kuşadası Çevre Platformu (KÇP), Aydın Çevre ve Kültür Platformu (AYÇEP), Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD), Merdiven Toplumsal Girişim ve Gelişim Derneği, Kirazlı Ekolojik Yaşam Derneği, Kent Parlementosu, Caferli Güzelleştirme ve Dayanışma Dernek’leri yeni maden ocaklarına hayır eylemi gerçekleştirdi.
Grup adına yapılan ortak açıklamada;"Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından 20 Şubat 2020 tarihinde Aydın’ın Bozdoğan, Didim, Çine, Karpuzlu, Karacasu, Kuşadası, Köşk ve Söke ilçelerinde olmak üzere toplam 4 bin 783,31 hektarlık alanda, 15 ayrı yerde maden işletmesi ve araması yapılmak üzere ihale açılmıştır. Söz konusu maden ihale alanları; yerleşim yerlerini, tarım ve ormanlık arazileri, arkeolojik ve doğal sit alanlarını kapsamakta olup, bu alanlardaki madencilik faaliyetleri kültürel ve doğal değerlere, ekosisteme, doğa kültür ve sağlık turizmine, yüzey ve yer altı su kaynaklarına zarar verecek, birçok kişi ikamet ettiği yerleşkeyi ve üretim ortamlarını terk etmek zorunda kalacaktır. Maden işletmelerinin yerleşim yerlerinde yaratacağı olumsuz etkilerin önlenmesiyle ilgili henüz bir çalışma da yapılmamıştır.
DAVUTLAR MAHALLESİ’NDE YER ALMAKTADIR
Maden arama ihalesinden biri de ilçemiz Kuşadası Davutlar Mahallesi sınırları içinde yer almaktadır. Söz konusu alan Dilek Yarımadası Milli Parkı ile ekolojik ve coğrafi açıdan devamlılık gösteren tampon bölgede olup, “Önemli Doğa Alanı”nda, ormanlık alan ve ekolojik koridor özelliğinde kalmaktadır. Bölge aynı zamanda Eko-turizm faaliyetlerinin gelişebilmesi için çalışmaların adımlandığı ve ilgili kurumlara bu konuda başvuruların yapıldığı bir bölgedir.
Tarihi açıdan da önemli olan bölge, Kurşunlu Manastırı ve Fındıkkale tarihi ve kültürel mirasımızı kapsamakta ve Priene Antik Kenti’ne de yakın konumdadır. Bölge maden arama ve ardından işletme faaliyetlerinden de zarar görebilecektir.
ÇEVRE VE EKOLOJİK SİSTEM ZARAR GÖRECEK
Maden arama ve işletme ihalesi yapılması durumunda; başta insan sağlığı etkilenecek olup, doğal yaşam zedelenecek, çevre ve ekolojik sistem zarar görecek, ormanlarımız yok olacak, eko turizm gelirimiz etkilenecek, geleceğe taşıma sorumluluğumuz olan kültürel ve doğal değerlerimiz yok olacak, dolaysıyla sürdürülebilir bir çevre, sürdürülebilir turizm, sürdürülebilir yaşam haklarımız kesintiye uğrayacaktır.
Bafa Gölü’ne G yakın Latmos Dağlarını ve özellikle kanser hastalığının arttığı yerleşimleri ciddi şekilde tehdit eden maden sahaları şimdi de hemen yanı başımızdaki doğa harikası Milli Parkımızı tehdit ediyor.
Buna tüm duyarlı yurttaşlar ve sivil toplum kuruluşları olarak birlikte itiraz ediyoruz..
Bu konu ile ilgili Aydın halkının sağlığını, yerleşim ve tarım alanlarını korumakla görevli tüm kurum ve kuruluşların dikkatini bu konuya çekip, sürdürülebilir insan sağlığı, sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir turizm adına gerekli çalışmaların yapılmasını bekliyoruz. Jeotermal enerji santrallerinin tehdidi altında olan Aydın dağlarının ve ovalarının bir de madenlerle delik deşik olmasına göz yumamayız. Gökyüzümüzün mavi, dağlarımızın ve ovalarımızın yeşil kalması için kararlı olduğumuzu buradan bildiriyoruz"denildi.