31 Mart yerel seçimlerinde Kuşadası CHP Belediye Başkan aday adayı olan Avukat Behçet Alp, partisinden ihracı ile ilgili yaptığı açıklamada Belediye Başkanı Ömer Günel'i topa tuttu.
Avukat Behçet Alp, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, içinde bulunduğu siyasi süreç ile ilgili son durumu Kuşadası halkıyla paylaşmak istediğini belirtti.
Cumhuriyet Halk Partisi ile olan üyelik bağınin Ömer Günel’in talep ve talimatı neticesinde sonlandırıldığını iddia eden Behçet Alp sosyal medya hesabından yaptığı açıklamasında;" 7 Temmuz 2019 tarihinde facebook profil hesabımdan yaptığım kısa açıklamada Kuşadası İlçe Yönetimi tarafından partiden kesin çıkarma cezası ile cezalandırılmam istemiyle İl Disiplin kuruluna sevk edildiğimi belirtmiştim.
Sürecin devamında İl Disiplin Kurulu herhangi bir gerekçe göstermeksizin hakkımda kesin çıkarma cezası verdi.Verilen bu karara karşı yaptığım itiraz en son Yüksek Disiplin Kurulunun 2 Aralık tarihinde yapmış olduğu toplantıda karara bağlandı ve oy çokluğu ile İl Disiplin Kurulunun kararının onanmasına karar verildi. Karar gerekçesi henüz tarafıma ulaşmadı.
Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, benimle ilgili son yerel seçimlerde aday adaylığı sürecindeki parti içi rekabetten dolayı siyasi, geçmişe dayalı mesleki bir hesaplaşmasından dolayı şahsi bir husumeti vardır.Parti içerisindeki siyasi varlığımı kendisinin siyasi geleceğine yönelik bir tehdit olarak algılayan Günel,seçim öncesinde kendisinin hazırlayıp İl Yönetimine sunduğu ve İl Yönetimince görevlendirilen atama İlçe yönetimini aracı olarak kullanmak suretiyle haksız ve hukuka aykırı bir şekilde ihracım ile sonuçlanacak süreci başlattırmış, süreç içerisinde gerek karar mekanizmasındaki gerekse karar mekanizmasına etki edecek tüm aktörler üzerinde gerekli kulis çalışmalarını yapmış ve neticede kendince benimle ilgili hesabını beni partiden ihraç ettirerek görmüştür. Önemle belirtmek isterim ki makamlar ve mevkiler, kişisel hesaplaşmaların görüleceği yerler değildir. En çok birlik ve beraberliğe ihtiyacımız olan bir dönemde “küçük olsun, benim olsun” zihniyetiyle alınan tüm kararlar, ötekileştirmeye yönelik tüm tutum ve davranışlar sadece partimize değil, Ülkemizin aydınlık geleceğine yönelik de en büyük tehdit ve ihanettir.
Aleyhimde alınan karar tamamen siyasidir.Hukuken el ile tutulacak hiç bir yanı bulunmamaktadır. Şahsımla ilgili işletilen bu süreçte Partimizin tüzük kuralları, Disiplin Yönetmeliği, Siyasi Partiler kanununun ilgili hükümleri ve Anayasal tüm haklarım açıkça ihlal edilmiştir. İlçe yönetimi aleyhimde tedbir kararı vermiş, bu kararı tüzük ve yönetmelik hükümlerini ihlal etme pahasına bana tebliğ etme tenezzülünde dahi bulunmamış, itiraz hakkımı bertaraf etmiş, bu şekilde İlçe delege seçimlerinde seçme ve seçilme hakkımı kullanmamı haksız ve hukuka aykırı bir şekilde engellemiştir. Dosyamın içeriğinde tüzük ihlali yaptığıma ve parti suçu işlediğime dair somut hiçbir delil, bilgi ve belge bulunmamaktadır. Dosyamı kabartan tek şey; Ömer Günel’in talimatı ile ihracımı isteyenlerin (İlçe Yöneticilerinin) dosyaya sundukları şahsım aleyhindeki kişisel duygu, talep ve temenni açıklamalarından ibaret imzalı dilekçelerdir. Seçim gecesi zafer sarhoşluğuyla kimseyi ötekileştirmeyeceğim. diyenler gerçek yüzünü seçimden hemen sonra göstermişlerdir.
Ömer Günel ihraç edildiğinde, Genel Merkez koridorlarında elinde mahkeme müzekkeresi ile disiplin dosyasının bir an önce mahkemeye gönderilmesi ve İhraç kararının iptal edilmesi için çırpınan ben; bugün O’nun talimatıyla ihraç ediliyorum. Görmedim, duymadım, bilmiyorum üç maymunu oynayacaktır elbet. Sorun değil, O’nu bilenler bilir. Bilmeyenler de gün gelir gerçek yüzünü öğrenir. Belki üyelik bağımı sonlandırdınız ama gönül bağımı asla sonlandıramazsınız. Beni yolumdan alıkoyamazsınız. Hakkımızda hayırlısı olsun. Kuşadası’nda yaşayan Hemşerilerimin bilgisine saygıyla sunarım" dedi.