Ak Parti, MHP, CHP ve HDP’li siyasilerin Türkiye’nin petrol ve doğal gaz varlığını yıllardır hep inkâr ettiklerini ifade eden BTP lideri Hüseyin Baş,“Karadeniz’deki keşif bir müjde değil, Türkiye’nin yer altı kaynağı olduğunun itirafıdır” dedi.
Türkiye'nin Karadeniz'de tarihinin en büyük doğal gaz keşfini gerçekleştirdiğinin önceki gün açıklanması üzerine Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, konuyla ilgili dikkat çekici bir değerlendirme yaptı. Keşfin sevindirici bir gelişme olduğunu kaydeden BTP lideri Baş, "Keşfedilen doğal gaz öncelikle vatanımıza, milletimize hayırlı olsun" dedi. Türkiye'nin enerjide dışa bağımlı olmasından dolayı bugüne kadar çok büyük mali problemler yaşadığına dikkat çeken Hüseyin Baş, "Cari açığın en temel nedenlerinden biri de enerjideki dışa bağımlılıktır. Bu noktada tahminlere göre ciddi bir rezerv tespit edilmiş. Bu tahmini rezervlerin ne kadarı reel anlamda dönüşeceğini zaman gösterecek. Ama sevindirici bir gelişme" ifadelerini kullandı. Ak Parti, MHP, CHP ve HDP'li siyasilerin geçmiş yıllarda Türkiye'nin petrol ve doğal gaz rezervlerine sahip olmadığını söylediklerini ayrıntılı örnekler vererek ortaya koyan BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, Türkiye'de politikacıların çoğunluğunun petrol ve doğal gaz varlığını hep inkâr ettiklerini söyledi.
"BU BİR MÜJDE DEĞİL"
Cuma günü Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan 'doğal gaz müjdesi' ile ilgili olarak "Bu bir müjde değil, itiraftır" ifadelerini kullanan BTP lideri Hüseyin Baş, şöyle konuştu: "Müjde yeni bir şey değil. Bu müjde değil, bir itiraftır. Bu yapılan açıklama Türkiye'nin yer altı kaynağı olduğunun itirafıdır. Çok ilginçtir. 2015 yılında yapılan genel seçimler öncesinde merhum Genel Başkanımız Prof. Dr. Haydar Baş şunları söylemişti: 'Şimdi size müjdeyi veriyorum; Bakın bizim iktidarımızda Türkiye olarak yıllık 150 milyar dolar petrol gelirimiz olacak. Tek tek bunları biz tespit ettik. Bu kaynakları yabancı şirketler işliyor. Hani Türkiye'de petrol yoktu? Dikkat edin elimizdeki serveti kaptırmayalım. Biz aç-susuz geziyoruz, bizim servetimizle adamlar bizim üzerimizde ağalık yapıyor. Lütfen buna müsaade etmeyelim.' Türkiye'nin sahip olduğu yer altı kaynakları sadece yıllık 150 milyar dolarlık petrolle sınırlı olmadığını da sözlerine ekleyen BTP lideri Baş, Milli Ekonomi Modeli'nde geniş bir şekilde yer verilmiş Türkiye'de maden arama ruhsatı almış yabancı şirketlerden bazılarına şu sözlerle dikkat çekti: "Rio Tinto firmasına 30 tane maden arama ruhsatı verilmiş. Cominco firmasına 190 tane maden arama ruhsatı verilmiş. Yamas firmasına 233 tane, Geomar firmasına 3 tane, Toprag 63 tane, Omya 85 tane ve Normandy 149 tane maden arama ruhsatı almış. Bunların kimi Kanadalı, kimi Meksikalı, kimi Alman, kimi Belçikalı vesaire. Biz yer altı zenginliklerimizin tamamını yabancıları zaten vermişiz. Bunlar bizim için yeni gelişmeler değildir"dedi.
"BİR HAKKI TESLİM ETMEK GEREKLİ"
Konuşmasında 'bir hakkı mutlaka teslim etmek 'gerektiğini ifade eden BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, kurulduğu günden bu yana Bağımsız Türkiye Partisi'nin Türkiye'nin sahip olduğu yer altı kaynaklarını her fırsatta dikkat çektiğini söyledi. BTP lideri Baş, şöyle konuştu: "2002 yılından bu yana Bağımsız Türkiye Partisi, merhum Genel Başkanımız Prof. Dr. Haydar Baş ile birlikte BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş olarak bizler daima Türkiye'nin yer altı kaynaklarını, doğal zenginliklerini her mecrada, her fırsatta dile getirdik. Yine Milli Ekonomi Modeli'nde Sayın Haydar Baş 3 katrilyon dolarlık bir yer altı rezervinden bahseder. Bu demek biliyor musunuz? Tüm dünyaya kıyamete kadar yetebilecek bir zenginliktir bu. Bu zenginliklerimizi devlet-millet ortaklığıyla, yabancıların faydasına değil, milletimizin faydasına kullanacak formülleri geliştirmemiz lazım. Doğal gaz rezervi keşfi önemli gelişmedir ve üstü örtülemeyecek bir gerçektir. Ancak dediğim gibi çölde bir kum tanesi kadar bile değildir. Biz bunları devlet ve millet yararına kullanıp, gençliğe, eğitime yatırımlar yapacağız. Gerçekten gençlerimizin kendi projelerini, kendi hayallerini gerçekleştirebilecekleri, kendi geleceklerini inşa edebilecekleri bir ortam sağlayacağız."