CHP Aydın Milletvekili ve Adalet Komisyonu üyesi Süleyman Bülbül Söke’deki KİPAŞ Kağıt Fabrikasıyla ilgili yaptığı açıklamada hammaddenin Yunanistan’dan da getirileceğini belirterek, “Türkiye ne yazık ki Avrupa Birliği'nin artık atık merkezi olmuş durumda” dedi.
CHP’li Bülbül, fabrika önünde CHP Söke İlçe Başkanı Ali Kemal Özcan ile bir basın açıklaması yaptı. Açıklamasında fabrikanın kullanacağı su miktarının çok yüksek olduğunu belirten Bülbül “Ülkemizde yer altı sularında büyük azalma var. Su varlıkları ciddi tehlikede. Su kaynaklarının yetersiz olduğu ve 50 yıl sonra su kaynaklarının artık Türkiye'ye yetmeyeceği konusunda bütün bilim adamları açıklamalarda bulunuyor. Bildiğimiz kadarıyla şirket tarafından bu proje kapsamında 21 tane su kuyusu açılmış durumda. DSİ diyor ki ‘Yer altı suları yeterli değil. Bu fabrika yer altı sularını kullandığı takdirde su kimyası bozulacak.’ Bu tespit çok önemli” dedi.
AVRUPA’NIN ÇÖP MERKEZİ
Fabrika’nın hammadde olarak Yunanistan’dan atık kağıt ithal edeceğini söyleyen Bülbül: “ÇED raporunda ‘hammaddenin çoğu yerli kaynaklardan temin edilecektir’ ifadesi var. Ancak bunun yanında, Yunanistan'ın çöpü, atığı buraya gelecek hammadde olarak kullanılacak. Türkiye ne yazık ki Avrupa Birliği'nin artık atık merkezi olmuş durumda. Biz kendi atıklarımızı yüzde bir oranda kullanırken atık ithal etmeye başladık. Yani ithalat tarımı bitirdi. JES’ler yüzünden zaten Aydınımız çok kötü durumda. Aydın'da kirlilik yükü oldukça ağır. Ama güzelim yeşil Söke bu kirlilik yükünü KİPAŞ Kağıt Fabrikası nedeniyle nasıl kaldıracak? Biz bunu merak ediyoruz” ifadelerini kullandı. Bülbül, su kaynakları çevre tahribatı ve su kimyasının bozulması konusunda çekincelerinin olduğunu belirtti.
CHP Söke İlçe Başkanı Ali Kemal Özcan ise tesisin günde 2 bin ton atık kağıt kullanacağını belirterek “Bir ton atık kağıdın işlenmesi için 50 metreküp suya ihtiyacınız var. Yani kaba bir hesapla 77 bin insanın bir yılda tükettiği suyu tek başına tüketecek. Yoğun su tüketiminin yanı sıra her saniye 1,5 metreküp su buharını zehirli gazlarla birlikte dışarıya verecek. Ayrıştırmada kullanılan etkin kimyasal maddeler ise kısa zamanda arıtılarak çözülebilecek maddeler değil. Bunlar toprağa ve suya rejenere edildiğinde çok ciddi etki yaratacak. Bu konuda Söke’de çok ciddi bir tehdit altındayız” ifadelerini kullandı.
