Kuşadası Gazeteciler Derneği tarafından 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle panel düzenlendi.
Karizma otelin Balo Salonunda düzenlenen panel yoğun ilgi gördü.
Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eren Ekin Ercan ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) İzmir Şube Başkan Yardımcısı Gazeteci Yazar Mazlum Vesek'in konuşmacı olarak katıldığı panelin moderatörlüğünü gazeteci Ufuk Baksi üstlendi.
İyi Parti Belediye Başkan Adayı Behçet Alp,Saadet Partisi Kuşadası Belediye Başkan Adayı Ahmet Tan Özkan,Memleket Partisi İlçe Başkanı Tayfun Sürgen, Mimarlar Odası Temsilcisi Pelin Seven Aksu, CHP belediye başkan aday adayı Bilgehan Algan, Türkiye Yazarlar Sendikası İzmir Temsilciliği adına Vecdin Çiçek ve öldürülen gazeteci Musa Anter’in kızı Rahşan Anter ve vatandaşların katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Kuşadası Gazeteciler Derneği Başkanı İskender Avcı, çalışan gazetecilerin gününü kutlamanın yanı sıra Anadolu basınının zorlu koşullarını vurgulayan önemli mesajlar verdi.
Avcı, "Bugün Çalışan Gazeteciler Günü, ancak aslında kutlamak benim adıma çok doğru değil. Anadolu basını her geçen gün kurtuluş savaşından bu yana en ağır şartlar altında yayıncılık yapıyor. Günümüzdeki hükümet baskıları altında Anadolu basını yavaş yavaş tasfiye ediliyor, baskı altına alınıyor. Bu zor koşullarda gazetecilik yapmak, konuşanın tutuklandığı, hak ve adaletin sağlanamadığı bir yayıncılık yapmak demektir. Anadolu basını olarak her geçen gün daha fazla baskı altında kalıyoruz."dedi.
Adnan Menderes Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Eren Ekin Ercan, gazeteciliğin Türkiye'deki gelişimi ve bugün içinde bulunduğu durum hakkında bir sunum yaptı.
Doç. Dr. Ercan, matbaanın ortaya çıkışından sonra batı toplumlarında gazeteciliğin gelişim aşamalarını anlattı ve Osmanlı döneminden başlayarak gazeteciliğin Türkiye’deki serüvenini özetledi.
Gazetecinin toplumsal işlevlerini anlatan Doç. Dr. Eren Ekin Ercan, “Modernleşme hikayemizin temelini oluşturan basın, aslında ifade özgürlüğünün temel taşıdır. Bu önemlidir çünkü enformasyon aldığımız toplumda neler olup bittiğini, ilgi alanlarımızı kısıtladığımızda ve algıyı kaldırdığımızda, aslında 2-3 bin yıl önceki yaşam tarzına geri döneriz.” dedi.
Son olarak gazeteciliğin geçirdiği değişime dikkat çeken Ercan, gazetecilerin kendilerini geliştirip dönüştürerek yeni iş modellerine yönelmesiyle yerel yönetimlere olan bağımlılıklarından kurtulabileceklerini ifade etti.
Türkiye'deki gazetecilikle ilgili ulusal ve yerel düzeyde karşılaşılan sorunları dile getiren TGS İzmir Şube Başkan Yardımcısı Mazlum Vesek ise başta İzmir olmak üzere Ege'de gazeteci cemiyetlerini ve sendikalarını gözlemlediklerini belirterek şunları söyledi: “1961'de 212 sayılı kanunla gazetecilerin kazandığı haklar zaman içerisinde budandı. Sendikalar basın kuruluşlarından dışlandı. Bu konuda 1990'ların ortalarına kadar, Doğan Medya grubuna ait gazetelerde sendikaların sona ermesi söz konusu. Bu durum, sendikaya üye olan arkadaşlarımızın ciddi sorunlarla karşılaşmasına neden olmuş ve bugünkü basın ortamın temellerini atmıştır. İşçinin en çok önemsediği konulardan biri iş güvencesidir. Ancak günümüzde en güçlü ajanslarda bile güvencesiz çalışanlar olduğunu görmekteyiz. Bu durum, sendikaların işveren üzerinde caydırıcı bir güç olması gerekliliğini ortaya koyar. Biz sendika olarak üyelerimizin işten çıkarılması veya haksızlığa uğraması durumunda hukuki süreçleri sonuna kadar takip ediyor ve üyelerimize destek veriyoruz. Sonuç olarak, gazetecilerin, özellikle çalışanların sendikalarda örgütlenmeye büyük önem vermesi gerektiğini düşünüyorum. Sendika, güçlü bir dayanışma ve caydırıcı bir güç olmalıdır. Bu, işverenlerin keyfi uygulamalarına karşı koruma sağlar.”
Etkinlik Gazeteci Yazar Mazlum Vesek’in “Semra” isimli kitabını imzalamasıyla sona erdi.