KAYALI,"GÖREV YAPTIĞIM DÖNEMDE,BANA EMANET EDİLEN GÖREVİN ÖNEMİNİN BİLİNCİNDE OLARAK HAREKET ETTİM
02/08/2019 12:46
2014-2019 arası Kuşadası Belediye Başkanı olarak görev yapan eski Kuşadası Belediye Başkanı Özer Kayalı,görev yaptığı dönemle ilgili kendisi ve çalışma arkadaşlarını da hedef alan itibarsızlaştırma çalışmalarına yanıt verdi.
Kayalı,sosyal medya hesabında yaptığı açıklamada;
"Son günlerde, şahsım hakkında bir itibarsızlaştırma kampanyası yürütülmekte ve 2014-2019 arası Kuşadası Belediyesi’nde, birlikte görev yaptığım arkadaşlarım da hedef alınmaktadır. Bu ahlak dışı kampanyayı yürüten insanları muhatap almak, doğru olmasa da, beş yıl boyunca, mesai arkadaşlarımla birlikte, büyük bir özveriyle hizmet ettiğim Kuşadası halkına, olan saygımdan dolayı böyle bir açıklamayı yapmak zorunluluğunu hissediyorum.
Öncelikle belirtmem gerekir ki, Kuşadası belediye başkanı olarak görev yaptığım sürece, bana emanet edilen görevin öneminin bilincinde olarak hareket ettim. Kuşadası ve sakinlerinin zararına olacak, hukuka aykırı, hiçbir işlem yapmadım. Benimle birlikte görev yapan tüm arkadaşlarımın da desteğiyle Belediye’nin her kuruşunun takipçisi oldum ve bir takım güç odaklarının, Belediye üzerinden, Kuşadası halkını sömürmesine müsaade etmedim. Bilinmelidir ki, bugün şahsıma, kim oldukları herkesçe bilinen kişiler tarafından yöneltilen iftiraların asıl sebebi işte budur.
Beni en çok rahatsız eden konulardan biri Kuşadası Belediyesi’nin mali durumuyla ilgili olandır. Bazı kişilerce yeni yönetimin, mali açıdan çok kötü durumda bir belediyeyi devraldığı ileri sürülmektedir. Bugün belediyenin ekonomik açıdan çok iyi bir durumda olmadığı ortadadır. Ancak bu durum başkanlık yaptığım dönemde ortaya çıkmamış, Kuşadası Belediye bütçesi, uzun yıllardır borçlu olarak devretmiştir. Bununla birlikte, 2014 yerel seçimlerinden sonra, Kuşadası Belediyesi’nin, Büyükşehir yasası kapsamına girmesiyle birlikte, Belediye’nin gerçekleşen geliri %42 oranında azalmıştır. Böylesi bir mevzuat değişikliğinin getirdiği, çok ciddi bir gelir kaybı yaşadığı ortadadır. Sorumluluk sahamızın, (kapatılan Davutlar , Güzelçamlı belediyeleri ve mahalleye dönüşen köylerimiz nedeniyle), 6598 hektardan 29136 hektara çıkmış olması da, (4.42 kat büyümüş), dikkate alındığında Belediye bütçesi üzerindeki yük, daha da çarpıcı şekilde ortaya çıkmaktadır.
Öte yandan Kuşadası Belediyesi’nin borçlarının, 2014-2019 yılları arasında çok arttığına ilişkin iddialar da zaman zaman dile getirilmektedir. Ancak mevcut rakamlar SGK ve Kamu borçlarının son 20-25 yıllık gecikme faizleri de gözönüne alınarak incelendiğinde, Belediye’nin borç durumunun bizim görevi devir aldığımız dönemden çok da farklı olmadığı anlaşılmaktadır.
Hakkımda yürütülen karalama kampanyasına konu olan hususlardan biri de Arya A.Ş. ile ilgili olandır. Her ne kadar Arya A.Ş. zarar eden, kötü yönetilen, mali durumu zayıf bir şirket gibi bir algı yaratılmaya çalışılsa da, gerçek durum bundan tamamen farklıdır. Arya A.Ş. kurulduğu günden bu yana 4,5 milyon TL yatırım yapmış, 3,6 milyon TL aktif varlığa ulaşmış, 9,5 milyon TL kira ödemesi yapmış; ayrıca huzurevimizin tüm bakım ve giderlerini de üstlenmiş ve bu kapsamda, sadece huzur evi için, 4 yılda,gelirinden, toplam 2 milyon TL’nin üzerinde fazla harcama yapmıştır.
Arya A.Ş.’nin yatırımları 2018 yılı sonunda bitmiştir. Bundan sonraki süreçte ihale şartnamesine aykırı bir şekilde getirilen içki yasağından dolayı fesih edilen millipark için de kira ödenmeyecektir. Şirketin 2018 sonunda yıllık cirosu 16 milyon TL yi aşmıştır. Mevcut işletmelerde ciro her sene %30 artmaktadır. Dolayısıyla Arya A.Ş iddia edildiğinin aksine iyi yönetilmiş, güçlü bir şirkettir. 24 Temmuz tarihinde Kuşadası Belediyesi Yönetimi tarafından yapılan basın açıklamasında, 100 günde 4,1 milyon borcun ödendiğinin belirtilmiş olması da, bu durumu teyit etmektedir.
Hiç şüphesiz bir belediye başkanının görevi, bulunduğu makamın gerektirdiği dikkat ve özenle, tüm ekonomik sıkıntılara rağmen işleri yürütmek, vatandaşlarının ihtiyaçlarını karşılamaktır. Kuşadası belediye başkanlığı yaptığım dönemde ciddi ekonomik sıkıntılarla karşılaşmış olmamıza rağmen, mesai arkadaşlarımla birlikte hem belediye çalışanlarının, hem de halkın mağdur olmaması için canla başla, şikayet etmeden çalıştık. Bunu yaparken, tüm bu zorluklara rağmen, belediyecilik anlayışımız doğrultusunda Kuşadası’nın, sosyal, sanat, kültür hayatına ve fiziki altyapısına da katkı sunmaya gayret ettik. Bu doğrultuda gerçekleştirilen pek çok yatırım ve faaliyetlerden; ADÜ Devlet Konservatuarı’nın Kuşadası’na taşınması, ilk ve orta öğretim bölümünün açılması, önümüzdeki yıl açılacak lise bölümü için bina temin edilmesi; Kuşadası Belediyesi Oda Orkestrası ve İdil Biret, Evrim Demirel vb.konserler, Kuşadası Tiyatro Festivali, Kardeş Şehirler, Giritliler, Zeytin, Kuşadası Gençlik Festivali vb. festivaller; Kuşadası Belediyesi Türk Halk ve Türk Sanat müziği koroları; Kuşadası Çocuk, Gençlik, Kadın ve Yetişkin Tiyatro grupları, tüm vatandaşlarımıza, çocuklarımıza, engelliler köyü sakinlerimize drama eğitimleri verilmesi; yüzlerce çocuk ve gencimizi, çatısı altında topladığımız, Kuşadası Belediye Spor Klübü ile birçok bölgesel, ulusal, hatta uluslararası yarışmada madalyalar kazanılması; tüm amatör spor klüplerine araç ve malzeme desteği; ihtiyaç sahiplerine yapılan sosyal yardımlar; evde bakım hizmetleri; vatandaşlarımızın her türlü sıkıntısını çözmek için Güvercin Masa’nın kurulması; onlarca park, spor alanları,Adagöl piknik, mesire alanı, ve uluslararası standartlarda 2.000 mt. kros pisti ve çocuk oyun alanları, Türk kahvesi ve Mübadele Evi, Ege Mutfağı Evi; Kuakmer’in tamamlanması; Kegev Sevil-Yaşar Altaş kültür evi; Kuşadası Girişimci Kadın, Üretim ve İşletme Kooperatifi ulusal ve uluslararası turizm fuarlarına katılım ve son 20 yılda yapılan yolun 2.8 katı kadar yol ve kaldırım yapımı örnek olarak gösterilebilir.
Beş yıllık belediye başkanlığım sürecinde, ben ve arkadaşlarıma her türlü,hukuk dışı teklif, tehdit ve öneriler (örneğin; “Vakıf kurun, herşey çok kolay olur, Türkiye’deki pekçok belediye, tüm işlerini vakıflar üzerinden yürütüyor vs. gibi)’de bulunuldu.Hiçbirine itibar etmedik, doğru bildiğimiz yolda yürüdük.
Sonuç olarak tüm bu çalışmaları belediyenin kısıtlı bütçesiyle finanse ettik ve hukuken belediyeye ait olmakla birlikte gerçekte Kuşadası halkına ait olan değerli gayrimenkulleri elden çıkarmayı düşünmedik. Umuyorum yeni yönetim de aynı özveriyle çalışacak ve Kuşadası halkına ait olan varlıklara ve ilçenin kültürel kazanımlarına sahip çıkacaktır.
Son olarak belirtmem gerekir ki, anasının hayır duasını almış bir evladı olarak, ben, belediye başkanlığına makam, mevki, para sahibi olmak için değil, Kuşadası’na ve halkına hizmet etmek için talip oldum, görev sürem boyunca da yalnızca bu amaç doğrultusunda hareket ettim. Görevim süresince, hakkım olmayan bir kuruşa el sürmedim, kimsenin sürmesine de izin vermedim. Bu nedenle Kuşadası Belediyesi başkanı olarak aldığım ve hesabını veremeyeceğim hiç bir karar yoktur. Hakkımdaki iftiraları ortaya atan ve atılması talimatını veren herkesle zamanı gelince yargı mercileri huzurunda hesaplaşacağım. Bu süre zarfında, Kuşadası halkından istirhamım bu hayasızca yürütülen iftira kampanyasına itibar etmemeleridir"dedi.
