Kaz Dağları'nda Su ve Vicdan Nöbeti: Binlerce kişi, tel örgülerle korunan şantiyeye girdi.
Kaz Dağları’nda Kanadalı bir şirketin yapmak istediği altın ve gümüş madenciliğine karşı tepkiler hızla büyüyor. Çevrecilerin başlattığı “Su ve Vicdan Nöbeti” her geçen gün büyürken bugün Kirazlı Balaban’da “Büyük Su ve Vicdan Nöbeti” eylemi düzenlendi.
Eyleme İzmir, Antalya, Bursa, Yalova, Aydın, Ankara, İstanbul, Tekirdağ, Kırklareli, Balıkesir, Yalova, Kocaeli, Çanakkale, Düzce ve Edirne barolarının başkan ve yönetim kurulu üyeleri, milletvekilleri, belediye başkanları, sanatçılar, STK’ler, köylüler, üniversite öğrenciler ve bilim insanları katıldı.
Saat 11:00'da başlayan “Büyük Su Ve Vicdan Buluşması” etkinliğine katılmak için binlerce vatandaş akın akın bölgeye geldi.
Desteğe gelenler arasında olan sanatçılardan Sadık Gürbüz kalabalığa seslendi. Daha sonra ise şair Ataol Behramoğlu şiir okudu.
Basın açıklamasının ardından Çanakkale Belediye Başkanı bir konuşma yaptı. Sonrasında ise alana doğru yürüyüş başladı.
Saat 13.30’da alana giren protestocular, “Kaz Dağları Andı”nı okudu. Buluşmaya katılan ve siyanürle bölgenin yok edilmesine karşı çıkan binlerce kişi, tel örgülerle korunan şantiyeye girdi.
Tarım Orman-İş Sendikası Tarım Orman-İş Sendikası temsilcileri "Burada ağaç katledildi. Anayasal hakkımızı kullanıyoruz ve şantiyeye kilit vuruyoruz" diyerek şantiyenin kapısını kilitledi. Şantiyede çalışmalar durduruldu.
İzmir Barosu Başkanı Av. Özkan Yücel: Bu talanın hesabını yargı önünde vereceksiniz
Eyleme katılan İzmir Barosu Başkanı Av. Özkan Yücel, “Hasankeyf’ten Kaz dağlarına tarihi, toprağı, kurdu kuşu yaprağı korumak için nöbetteyiz. Dili olmayanların, konuşamayanların sesi nefesi olmaya, rantçılara karşı kendisini savunamayanların kalesi olmaya çalışıyoruz. Bir kez daha bu talanının, kıyımın bu soygunun sorumlularına sesleniyoruz. Bir parça oksijene ihtiyaç duyduğunuzda altının hiçbir işe yaramadığını anlayacaksınız. Ama o zaman iş işten çoktan geçmiş olacak. Eğer iki kulağınızın arasında söylediklerimizi tutabilecek bir organa sahipseniz, yüreğinizin yerinde duruyorsa kulak verin sözlerimize: Bu aldanma değil, saflık değil, yanılgı değil, düpedüz ihanettir. Ve eğer sürgit böyle gideceğini, hesap vermeyeceğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Elbette bu talanın hesabını yargı önünde vereceksiniz. Ama daha da önemlisi oğullarınız ve kızlarınız sizi lanetle hatırlayacak ve toprak, günü geldiğinde bedenlerinizi kabul etmeyecek” dedi.
Tarım Orman-İş Sendikası temsilcisi Kamil Aru beraberindeki heyetle birlikte şantiyeye gelerek kapısını kilitledi.
Burada bir açıklama yapan Kamil Aru “Bu alanda usulsüz olarak ormanlık alan tahrip edildi. 200 bin ağaç katledildi. Dolayısıyla biz bugün bu sahayı kilitliyoruz. Böyle bir hakkımız var. Anayasal hakkımızı kullanıyoruz.
Ayrıca usülsüz bir şekilde doğayı katleden şirket hakkında 6831 Orman Kanunu’nun ilgili maddeleri gereği suç zaptı düzenleyip Cumhuriyet Savcılığına vereceğiz. Bu bir resmi görevdir. Kurum çalışanıyız. Böyle bir hakkımız var. Bu hakkımızı da kullanıyoruz. Kamuoyuna duyuruyoruz.” diye konuştu.
Şantiye alanında yaklaşık 3 saat kalan yurttaşlar yapılan açıklamaların ardından alana sembolik olarak 20 fidan diktiler.
Şantiyenin akıbeti ile ilgili şirketten ise henüz bir açıklama yapılmadı.