Milli mücadelemizde tarihi rol oynayan 4 – 11 Eylül aralığında 7 gün süren Sivas kongresinin 100. Yıl kutlamaları kapsamında, TGF‘nin 59. Başkanlar Konseyi Sivas ilimizde yapıldı.
Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün İstiklal yürüyüşünü yad etmek için Başkanlar Konseyi toplantısının kapsamı genişletilerek, Cumhuriyet üniversitesi öğretim görevlisi, Ahmet Necip Aydın tarafından ‘’ Milli Mücadelede Sivas’’ başlıklı bir panel düzenlendi.
TGF Başkanlar konseyi olarak böyle bir toplantı ile hem Sivas ilimizin en önemli tarihi gününde yanlarında olduk, hem de toplantılarımızda belirlediğimiz bazı konuları tartışıp, dinamik bir platforma dönüşmesi sağlandı.
TGF Başkanlar konseyinin 59. toplantısına 65 cemiyet başkanı ve 138 gazetecinin katılım sağladığı toplantıda, aşağıda ki konuların kamuoyuna duyurulması kararlaştırıldı.
1- Ülkemizin birlik ve beraberliğini tehdit eden PKK terör örgütünün asker ve polislerimize yönelik hain saldırılarının ardından Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde 7 vatandaşımızı bombalı saldırıyla şehit etmesi örgütün alçak yüzünü bir kez daha göstermiştir. Saldırıda şehit olan vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet dilerken, terör örgütüne yönelik olarak sürdürülen mücadelenin her zaman yanında olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. Hiçbir güç milletimizi bölemeyecek, hainler hak ettikleri cevabı her zaman gerektiği şekilde alacaklardır.
2- Yerel basın Cumhuriyet tarihinin en zor günlerini yaşıyor. Her geçen gün girdi fiyatlarına peş peşe gelen zamlar; Basın İlan Kurumu ilan fiyatlarına yansımazken, ilanların yarı yarıya düşmesi Anadolu Basınını büyük bir çıkmazın içine sokmuş bulunmaktadır. Bu da yetmiyormuş gibi, İcra ilanlarının kaldırılmak istenmesi, Maliye Bakanlığı tarafından, “Borcu Yoktur” belgesinin yeniden uygulamaya konulması yerel basının idam fermanını imzalamak anlamına gelmektedir. 2000’in üzerinde bulunan yerel gazete sayısı yarı yarıya düşerken, son altı ay içerisinde kapanan gazete sayısı 50’dir. Hükümet ve ilgili kurumların ivedi olarak kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm üretilmesi beklenmektedir. Gazete kâğıdı başta olmak üzere girdi fiyatlarının sabit kur sistemi ile kontrol altına alınması, böylece dövize endeksli her gün değişen girdi fiyatlarının getirdiği ekonomik dalgalanmanın da önüne geçilmesi beklenmektedir.
3- Yerel gazetelerimizin en büyük gelir kaynağı resmi ilanların dağıtımını sağlayan Basın İlan Kurumu’nda yapılan yeni düzenleme ile Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğüne Rıdvan Duran getirilmiştir. Kendisine yeni görevinde başarılar dilerken Basın İlan Kurumu’nun bundan böyle paydaşları olan yerel gazetelerin en büyük temsilcisi olan Türkiye Gazeteciler Federasyonu’yla görüş alışverişi içinde bulunarak sorunlarımıza çözüm arama gayretlerimize destek olacağına inanıyoruz.
4- Yaygın basında başlayan ve giderek yerel basına da yansıyan basında etik ve basın meslek ilkelerindeki yozlaşma; Yasa’sız internet haber portalı sayısının hızla artmasıyla yerel basına da büyük prestij kaybettirmiştir. Durumdan her ortamda ve konuşmalarında şikâyetçi olan yerel yönetimlerin, bu tür sözde yayıncılık yapan internet gazetelerin menfaati haline gelmesinin önü kesilmeli, cezai yaptırımlar uygulanması için yasal düzenlenmeler yapılmalıdır.
5- İnternet üzerinden radyo ve Televizyon yayıncılığına ilişkin Yönetmelik yayınlanarak yürürlüğe girmesine karşın, geçmişi daha eski olmasına rağmen İnternet Gazeteciliği resmi bir kimliğe kavuşturulmamıştır. Bu konuda özellikle yerel gazetelerin internet sayfaları başta olmak üzere, sayıları giderek artan internet üzerinden haberciliğe bir sınır getirilmesini, yasal düzenlemelerin yapılması beklenmektedir.
6- Mesleki sorunlarımız dağ gibi büyürken, hemen her alanda, kamuoyunun sorunlarının çözümünde tarihin her dönemince öncü ve örnek olan gazeteciler maalesef bugünlerde kendi sorunlarının çözümüne çare bulamamaktadırlar. Gazetecilerin çalışma koşulları giderek kötüleşmekte, İşsizlik artmaktadır. Bugüne kadar 10 bini aşan işsiz gazeteci sayısına her gün yenileri eklenmektedir. Sorunların aşılmaması durumunda işsizlik sayısı korkunç rakamlara ulaşacaktır.
7- Cumhurbaşkanlığı iletişim dairesi başkanlığınca basın mensuplarına verilen basın kartları ile ilgili büyük mağduriyetler yaşanmaktadır. Sürekli basın kartı sahibi meslektaşlarımızın belli bir bölümüne gerekçe göstermeksizin kartları yenilenmemektedir. İlk defa basın kartı alacak meslektaşlarımızın müracaatları bekletilmekte, oluşturulan basın kartları komisyonunun bir türlü toplanamaması nedeniyle büyük mağduriyetler yaşanmaktadır. Ayrıca gazete değişikliği yapan meslektaşlarımızın kart yenilemeleri de 2 yıldır yapılamamaktadır. Cumhurbaşkanlığı İletişim Dairesi Başkanlığı’ndan, basın kartları ile ilgili sorunların acilen çözüme kavuşturmaları beklenmektedir.
8- Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğü Anayasal teminat altındadır. Ancak bu teminat zaman zaman unutulmaktadır. Biz gerçek gazeteciler olarak; bu hakkın gazetecilik kisvesi altında yasalara aykırı hareket edilmesine ve terörizmin desteklenmesine yönelik kullanılmasına şiddetle karşıyız. Ancak gazetecinin hak ve özgürlüklerine engelleme getirilmesine de karşıyız. İfade ve basın özgürlüğü demokrasiyi güçlendirir, bu özgürlüğün her yerde korunması gerekir. Gazetecileri mesleklerini icra ettikleri için suçlamak, bu evrensel prensibe aykırıdır.