YASALARA UYMAYAN, ÇEVRESİNE VE BAŞKA İNSANLARA SAYGI DUYMAYAN KİM OLURSA OLSUN, BİZE GÖRE AYNIDIR
15/08/2017 09:10
MHP Kuşadası ilçe Başkanlığı son günlerde gündemi meşgul eden gece saat 01.00'den sonra uygulamaya konan miüzik yasağı ile ilgili basın açıklamasında bulundu.
MHP Kuşadası ilçe başkanlığının konuyla ilgili yaptığı yazılı basın açıklamasında;
''Son günlerde toplumumuzu meşgul eden ve gece 01:00’dan sonra müzik yasağı olarak konuşulan konu hakkındaki düşüncelerimizi paylaşmak isteriz.
Konu ile ilgili, insanların kafasında oluşan sorulara cevap olması ve dedikoduları önlemesi için, Yetkililerin neden hala herhangi bir açıklama yapmadığını, biz de halkımız gibi merak ediyoruz.
Birileri rahatsız olur veya yanlış anlaşılır diye mi, hangi sebeplerle susuyorlar bilemesek de, bizler yaşadığımız yerle ilgili düşüncelerimizi cesaretle söylemeye devam edeceğiz.
Herkes memnun olsun isteriz, ama birileri memnun olacak diye inandıklarımızın, doğru bildiklerimizin tersine bir söylemde de bulunmayız.
Bizim inceleme ve araştırmalarımızın neticesinde ortaya çıkan durum şudur:
Avrupa Birliği uyum süreci içerisinde, Türkiye Ulusal Programında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın sorumluluğunda olan, 2002/49/EC sayılı Çevresel Gürültü Yönetimi hakkında “Avrupa Birliği Direktifi” esas alınarak, 1986 tarihli Gürültü Kontrol Yönetmeliği revize edilmiş ve 2872 sayılı Çevre Kanununun 14 üncü maddesine dayanılarak 1 Temmuz 2005 tarihinde, “Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği” hazırlanmış ve Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
07 Mart 2008, 04 Haziran 2010 ve 27 Nisan 2011 tarihinde de, Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik yayınlanmıştır. Yani Yönetmeliğin, Avrupa Birliği Muktesabatı yönünde hazırlandığı görülmektedir.
Yönetmeliğin amacı; çevresel gürültüye maruz kalınması sonucu kişilerin huzur ve sükûnunun, beden ve ruh sağlığının bozulmaması için gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamak ve kademeli olarak uygulamaya konulmak üzere; değerlendirme yöntemleri kullanılarak çevresel gürültüye maruz kalma seviyelerinin, hazırlanacak gürültü haritaları, akustik rapor ve çevresel gürültü seviyesi değerlendirme raporu ile belirlenmesi, çevresel gürültü ve etkileri hakkında kamuoyunun bilgilendirilmesi, gürültü haritaları, akustik rapor ve çevresel gürültü seviyesi değerlendirme raporu sonuçları esas alınarak; özellikle çevresel gürültüye maruz kalma seviyelerinin insan sağlığı üzerinde zararlı etkilere sebep olabileceği ve çevresel gürültü kalitesini korumanın gerekli olduğu yerlerde, gürültüyü önleme ve azaltmaya yönelik eylem planlarının hazırlanması ve bu planların uygulanması ile ilgili usul ve esasları belirlemek olarak gösterilmiştir.
Aynı yönetmelik çerçevesinde; Çok hassas kullanım alanlarındaki “Mevcut açık ve yarı açık eğlence yerlerinde”, “Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği”nde eğlence yerleri için getirilen sınır değerleri sağlayacak şekilde gerekli tedbirler alınarak, 31 Aralık 2011 tarihine kadar, “Fiziki olarak tamamen kapalı hale getirilecektir”, şeklinde 13 Haziran 2011 tarihinde bir Genelge de yayınlanmış fakat görülen o ki, o genelgenin gereği de işletmelerin birçoğu tarafından yerine getirilmediği, yerel yönetimlerin de bu konunun üzerinde tam manasıyla durmadığı anlaşılmaktadır.
Teknik ve Bürokratik söylemlerin dışında, tekrar basitçe ifade etmek gerekirse, anlaşıldığı kadarıyla; yasa ve yönetmelikler gereği, gece 01:00’dan sonra açık veya yarık açık işletmelere müzik (gürültü) yasağı var fakat mekanını kapalı hale getirmiş ve ses izolasyonu sağlamış işletmeler için herhangi bir yasak veya içeride müzik yayınına devam etmesi ile ilgili bir kısıtlama veya yasak yoktur.
Eleştirilecek bir husus varsa; yıllardır yürürlükte olan bu yönetmeliklerin gereğine uymayan işletmelerle birlikte, yine bu yönetmeliklerin gereği olan kontrolleri ve ikazları zamanında yapmayıp da, sezon ortasında girişimde bulunan yerel yetkililerdir.
Oysa bu tedbirler ve ikazlar sezon başlamadan önce yapılsa, herkesin önlemini alacağını ve büyük sıkıntıların oluşmayacağı kanaatini taşıyoruz.
Ayrıca, kente gelen her turistin, sabahlara kadar gezmediği, ciddi bir kısmının da dinlendiği ve ayrıca bir de burada sürekli yaşayan, kendi vatandaşlarımız da olduğu göz önüne alınırsa, bu uygulamanın, çevrede yaşayanlara karşı hiçbir saygı duymayan, sabah saatlerine kadar yüksek yoğunlukta bir gürültü yayan bazı işletmelere karşı, doğru bir uygulama olduğunu düşünüyoruz. Söz konusu işletmelerden bir kısmının, çevrede yaşayanlar üzerinde, ciddi bir rahatsızlık ve memnuniyetsizlik yarattığı da uzun zamandır bilinmektedir.
Bu konuda, bazı kişilerin, “burası turizm kenti, memnun olmayanlar başka yere gitsin veya evini taşısın” gibi söylemlerini demokratik, çağdaş, hümanist hiçbir insani değerin içerisine koyamıyoruz.
Herkesi, yasalara uymaya, birbirine, bir başkasına ve yaşadığı yere, çevresine saygılı olmaya ve olumlu söylemler ve davranışlar içerisinde olmaya davet ediyoruz.
Dünyanın hiçbir uygar ülkesinde, sınırsız ve sorumsuz uygulamalar olmaz. Burada da olmamalı. Kentimizin, kuralsızlıklarla dolu, karmaşa içerisinde yozlaşıp gitmesine gönlümüz razı değil.
Yasalara uymayan, çevresine ve başka insanlara saygı duymayan kim olursa olsun, bize göre aynıdır. Bunun büyüğü de, küçüğü de olmaz.
İlave olarak, yasal uygulamaların, yetkililer tarafından sezon ortasında yapılmasından ziyade, herkesin tedbirini alabilmesi için, sezon başlamadan önce, zamanında ikaz edilerek yapılmasını, daha doğru ve sağlıklı bir yaklaşım olarak görüyoruz.
Konunun bize göre durumu bundan ibarettir.''denildi.
